ust

Turkey Live
Turkey About
www.turkeylive.net
turkey photo images
turkish image
www.turkeylive.net
Bursa Hotel
Bursa Otelleri Otel
Otel Bilgileri Turizm Tatil
 ::... ANASAYFA ...::

BURSA

Bursa Tarihçesi
Bursa Fotoğrafları
Coğrafi Konumu
Bursa'da Sanayi
Bursa'da Kültür-Sanat Etkinlikleri

TURİZM

Bursa ve Turizm
Tarihi Eserler
Müzeler
Uludağ
Mesire Yerleri
Termal Turizm
Ulaşım
Bursa Otelleri
Bursa Eski Evleri
 

LİNKLER

Bursa Valiliği
bursa hakimiyet
bursa olay gazetesi
Bursa Haber
Bursa Büyükşehir Belediyesi
Uludağ Üniversitesi
Yaşayan Bursa
Bursalılar sitesi
Bursa Life
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası
Bursa Barosu
Yıldırım Belediyesi
Bursa Tabip Odası
Bursa Sağlık Müdürlüğü
Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası
Bursaspor Resmi İnternet Sayfası
Uludağ İhracatçılar Birliği
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası
Bursa Serbest Bölgesi
Demirtaş Sanayi Bölgesi
bursa emlak
bursa liseler
bursa devlet hastanesi
meb bursa
e bursa

bursa auto

 

 

 

 

Tarihi Eserler
urulduğu tarihden günümüze dek devamlı gelişme içinde olan Bursa'nın bugün ulaştığı sınırlar Uludağ eteklerinden Bursa ovası içlerine, İzmir, Mudanya, Yalova ve İnegöl yollarına, civar köylere uzanmaktadır. İç içe tarih kokan sokaklar, evler yerlerini beton yığınlarına terk ederken birçok tarihi anıt bu yığınların arasında adeta kaybolmaktadır.
 

 

 

Yıldırım Camii
İç mekan görünümü
Yıldırım Camii
ehrin doğusunda, Yıldırım semtindeki tepe üzerine inşa edilmiştir. Yıldırım Bayezıd tarafından XIV yüzyılın sonlarında yaptırılmıştır. Genellikle tarihi eserler hakkında kesin bilgileri ulaştıran kitabelerdir. Fakat bu caminin kitabesi zamanımıza ulaşmamıştır. Taş işçiliği, devrinin en güzel örneğini bu camide göstermektedir.

Caminin ön cephesinde yer alan ayaklar ve bunları bağlayan kemerler kurşuni renkli mermerden yığma olarak yapılmıştır. Revak beş kubbe ile örtülüdür.

Merkez kubbesi yüksektir ve iç mekana ferahlık verir. Duvarlar kesme taşlarla kaplıdır. Yandaki eyvanlar zeminden yükselmektedir. Bunlar da sivri tonozların oluşturduğu sekiz köşeye oturan kubbeyle örtülmüştür. Mihrap kubbesi kare plan üzerine oturmaktadır. Mihrap sekiz sıra stalaktitli yaşmak ile örtülüdür. Köşelerinde cilâlı yeşilimtrak mermer sütunlar vardır. Doğu ve batıdaki odalar alçıdan ufak, büyük hücreli ve maşalıklıdır. Stalaktit saçaklı, geniş ajurlu, oniki yıldızlı ve yeşil çini parça kakmalı, süslü nesih ve kufı hatla yazılı hadis ve dualarla bezenmiştir. Odalar çapraz tonozla kaplıdır.

Kuzey doğu ve kuzey batıdaki odalara cami içinden geçilmektedir. Bunlar da çapraz tonozla kaplıdır. Caminin iki minaresi de lodos ve deprem yüzünden yıkılmış, yakın tarihte betondan yeni bir minare yapılmıştır.

Yıldırım Türbesi

IV Osmanlı Padişahı Yıldırım Bayezıd 1360 da doğdu. I.Murad'ın büyük oğludur. Babası tarafından yetiştirilmiş, birlikte fetihlere katılmıştır. Karamanoğlu Ali Bey'in ordusu ile yapılan savaş sırasında gösterdiği atılganlık nedeniyle kendisine Yıldırım adı verilmiştir. Murad'ın Kosova savaşı sonunda şehit edilmesi üzerine tahta çıktı. Kosovanın ardından Yıldırım, Sırbistan'ın güneyini topraklarına kattı. Aydın, Saruhan, Menteşe ve Karaman beyliklerini tek tek zaptetti. Anadolu Hisarını inşa ettirdi. Bu arada Sırbistan kralının güzel kızkardeşi ile evlendi. Yıldırım Bayezıd Bizans'ı kuşatarak gittikçe baskıyı artırması üzerine oluşturulan haçlı ordusu ile Niğbolu'da yaptığı savaşı kazandı. Doğu Anadolu'yu işgale başlayan Timur ile Ankara'da yaptığı savaşı kaybetti. Bu yenilgi üzerine 1403'de intihar etti. Türbesi, Yıldırım Medresesi'nin doğusundadır. 1406 yılında oğlu Süleyman Han tarafından yaptırılmıştır. Türbe 10.5 x10.5 m. ölçülerinde kare planlıdır. Uç ufak kubbenin örttüğü revaklı bir.girişi vardır. Türbenin kubbesi sekizgen bir kasnağa oturur. Yuvarlak bir mihrabı vardır. Türbede ortada Yıldırım Bayezıd'ın sağında oğlu İsa Çelebi'nin, solunda eşi ve ayak ucunda kim oldukları bilinmeyen iki hanımın sandukası vardır.

 

Yıldırım Türbesi Yıldırım Medresesi
Yıldırım Türbesi Yıldırım Medresesi

Yıldırım Medresesi

Yıldırım Camii'nin kuzey batısında 1399 yılında Bayezıd tarafından yaptırılmıştır. Kapıdan, ortası kubbeli üçlü revağa geçilir. Oradan da taş ve tuğla ile örülü ayakların taşıdığı ve uzunlamasına tonozla örtülü yan revaklara geçilmektedir. Revaklara açılan sağlı sollu tonozla örtülü sekizer hücre mevcuttur.

Girişin iki yanında tonozla örtülü hocalara ait odalar vardır. Yan revaklar açık eyvanlı dershaneye bağlanmaktadır. Dershane sekizgen kasnak üzerine oturtulmuş ve kurşun kaplı kubbe ile örtülmüştür. Revak ve odalar kurşunla örtülü çatıya sahiptir. Dersanede yıldız ve düz tuğlalarla yapılan tezyinatı çok güzeldir. Restorasyon sonunda medrese dispanser olarak hizmete sokulmuştur.

Yıldırım Hamamı

Yıldırım Camii'nin batısında meyilli sahadadır. Ufak ve tek olan hamamın soğukluk kısmı, üzeri kubbe ile örtülü kare şeklindedir. Soğukluktan, kubbeli ılıklığa girilir. Göbek taşı kubbe ve eyvan ile örtülüdür. Buradan da kubbe ile örtülü iki halvete geçilmektedir. Moloz taşla inşa edilmiştir.

Yıldırım Darüşşifası

İlk Osmanlı hastanesi kabul edilen Darüşşifa, Yıldırım Camii'nin 250 metre doğusundadır. 1390-1394 yılları arasında Yıldırım tarafından inşa ettirilen külliyenin bir parçasıdır. Akıl ve sinir hastalıklarının da tedavisi yapılan bu sağlık kuruluşunda, sadrazam Çandarlı İbrahim Paşa da tedavi görüp şifa bulmuştur.

İlk yapıldığı zaman 1 başhekim, 2 hekim, 2 eczacı, 2 şerbetçi, 1 aşçı ve bir ekmekçiden oluşan bir kadro ile hizmet veriyordu. Yapı 1560 m2 lik meyilli bir alana oturmaktadır. 1855 depreminden hasar gören yapı bir müddet baruthane olarak kullanılmıştır.

 

 

Emir Sultan Camii
Emir Sultan Camii ve Türbesi
Emir Sultan Camii ve Türbesi

 

ursa'nın doğusunda Emir Sultan mezarlığının yanında selvi ve çınar ağaçlarının arasında yer almaktadır. Cami ilk yapıldığı zaman tek kubbeli iken 1507'de avlu ve üç kubbeli revak eklenmiştir.

Batıdaki merdivenlerden çıkılarak iki sütun arasındaki kapıdan geçilip geniş avluya girilir. Ortada şadırvan, güneyde cami, kuzeyde türbe ve ahşap odalar yer almaktadır. Avlu ahşap revakla çevrelenmiştir.

Cami sekizgen kasnak üzerine oturan tek kubbeye sahiptir. Kuzey cephesinin köşelerinde kesme taştan birer minaresi vardır.

Mihrabı XVII. yüzyılda İznik çinileriyle yaptırılmıştır. Emir Sultan Buhara'da doğmuştur. Kendisi Es-Seyyid Şemsüddin Mehmed bin Aliyyül Buhari olarak bilinir.Bursa'ya 1391'de göç etmiş ve Yıldırım Bayezıd'in kızı Hundi Hatun'la evlenmiştir. 1429'da vebadan vefat etmiştir.

Türbenin ilk yapıldığı zamandan günümüze bir şey kalmamıştır. Şimdiki Türbe Sultan Abdülaziz tarafından 1868 yılında yaptırılmıştır. Sekizgen planlıdır. Doğudaki kapıdan girilmektedir. Türbe zemini avlu seviyesinden aşağıdadır.

 

Emir Sultan Camii Avlusu Emir Sultan Türbesi
Emir Sultan Camii avlusu Emir Sultan Türbesi iç mekanı

 

Yeşil Türbe
Yeşil Türbe
Yeşil Türbe
Yeşil Türbe doğu penceresi
Yeşil Türbe
Yeşil Türbe Portali
Yeşil Türbe

 

ıldırım Bayezıd'ın oğlu Çelebi Sultan Mehmed tarafından 1421 yılında yaptırılmıştır. Türbe kentin doğusunda Yeşil semtinde, Yeşil Camii'nin karşısındaki tepe üzerindedir. Mimarı Hacı İvaz Paşa'dır. Nakkaşları Ali bin İlyas Ali, Mehmed el Mecnun'dur. En dar yüzü 8,45 m, en geniş yüzü 8,87 m olan sekizgen prizma bedene sahiptir. Beden yüzleri beyaz mermerden yapılmış, çerçeve ve ayaklar 3,5 m açıklığı bulunan üzengileri boşta duran sivri kemeleri taşımaktadır. Güney ve Kuzey cepheler haricindekilerde dikdörtgen büyük pencereler ile sivri kemerli alçı pencereler vardır. Günümüze çok az değişikliklerle gelen cephe, girişin doğusündaki ilk yüzdür. Mermer çerçevelerin, sağır kemerlerin ve pencerelerin etrafı geçme rumi motifli bir bordürle kaplıdır. Diğer kısımlar turkuaz renkli çinilerle kaplanmıştır. Pencere alınlıkları koyu lacivert, zemin üzerine ince çizgilerle üç yatay bölüme ayrılmıştır.Bu bölümlerde, ayet ve hadisler yazılıdır.

Türbe'ye Yeşile bakan çinilerle kaplı olmasından dolayı Yeşil Türbe ismi halk tarafından verilmiştir.

Portal 1855 depreminde büyük hasar görmüş 1864'de horasanla sıvanarak bugünkü görünümüne sokulmuştur. Sağlı sollu mihrapçıklar, ayakkabılıklar, türbenin kitabesi ve 13 dilimli yarım kubbe, çeşitli renk ve motiflerle kabartma renkli sır tekniğinde işlenmiştir.

Rumiler, palmetler ve rozet motifleri ile oya gibi işlenen kapının kanatları günümüzde tüm çarpıcılığı ile ortadadır. Bir sanat şaheseri olan kapıyı Tebrizli Ahmed oğlu Ali yapmıştır. Sekizgen bedeni, sıvalı yüksek kasnağa oturan kurşunla örtülü büyük bir kubbe örtmektedir. Türbenin içine geçildiğinde iç mekân sanki çini cennetine girildiği hissini verir. Duvarlar 2,94m yüksekliğe kadar iki bordürle çevrili, altıgen türkuaz çinilerle kaplıdır. Bunların aralarında iri madalyonlar yer almaktadır.

Türbe günümüze ulaşan en muhteşem çinili mihraba sahiptir. Renkli süsleme sanatının bir şaheseridir. Yivli süs sütunları, üç sıra mukarnası, rumi palmetleri, kıvrık dal motif leri, kalın yazı dizileri ve tepeliği ile Yeşil Camii mihrabını andırmaktadır. Sekizgen platformun ortasında Çelebi Sultan Mehmet'in kendisine has vakarı ile duran tamamen çini dekorasyona sahip sandukası yer almaktadır. Üzerinde kabartma sülüs celisi ile yazılı kitabesi vardır. Güneyinde oğulları Mustafa ve Mahmud'a ait sandukalar yer almaktadır. Kuzeyindeki ise oğlu Yusufa aittir. Platformun arkasındakiler, kuzeyden itibaren Çelebi Mehmet'in kızı Selçuk Hatun'un kabartma kitabeli sandukası, kızı Sitti Hatun (Safiye)'un beyaz zemine lacivert motifli, altıgen ve üçgen çinilerle kaplı sandukası, Ayşe Hatun ve dadısı Daya Hatun'un sandukalarıdır.

328 metrekarelik alana oturan türbenin oktogonal prizma gövdesi, zeminden aşağıda da devam ederek mezar dairesini oluşturur. Beşik tonozla kaplı mezar dairesi örme duvarlarla beş ayrı bölüme ayrılmıştır. Girişi doğudaki yüksek sette görülen mezarlarla kamufle edilmiş gizli kapıdandır.

 

Yeşil Türbe Çinili Mihrap ve Sanduka Yeşil Türbe'den bir çini detayı
Yeşil Türbe Çinili Mihrap ve Sanduka Yeşil Türbe'den bir çini detayı

 

Yesil Medrese
Yeşil Medrese
Yeşil Medrese

 

eşil hamamını geçtikten sonra sağda Çanlı deresinin yanındadır. Bugün Türk İslam Eserleri Müzesi olarak kullanılmaktadır. Sultaniye Medresesi olarak da bilinen Yeşil Medrese'nin yapımını Çelebi Sultan Mehmed diğer külliye yapıları ile birlikte 1419 yılında başlatmıştır. Medrese Sultan'ın ani ölümü nedeniyle yarım kalmıştır.

Giriş, kuzeydeki çapraz tonozla örtülü eyvandandır. Ortasında geniş bir avlusu, Avlunun merkezinde mermerden bir havuzu vardır. Güneyde yüksek açık eyvanlı bir dershane iki yanda birer ufak eyvan ile on üç hücre yer almaktadır. Geniş eyvan sekizgen kasnak üzerine oturtulmuş, kurşunla kaplı kubbe ile örtülmüştür. Diğer eyvan ve hücreler kiremit damla örtülü ve kirpi saçaklıdır.

Yanlardaki 1,2m genişliğinde iki merdiven ve yarım bırakılan kısımlar bu medresenin başlangıçta iki katlı yapılmak isteğinden doğmuştur.

Bahçedeki revakta onsekiz adet başka yapılardan getirilme mermer ve granit sütunlar vardır. Odaların tavanları çapraz tonozludur. Batısı firüüze ve beyaz çinilerle kaplıdır. Tavanı beyaz, lacivert ve sarı renklerle yapılmış geometrik örgü motifi ile bezenmiştir. Pencere aynaları çinilerle dama motifi şekilde süslüdür.

Yeşil Medrese 1975 yılından beri Türk İslam Eserleri Müzesi olarak hizmet vermektedir. Müze'de XIII. yüzyıldan XX. yüzyıla kadar uzanan Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı dönemlerine ait çini ve seramik eserler ile Selçuklu ve Osmanlı sikkeleri, geleneksel Türk el işleri ve giysiler teşhir edilmektedir.

Türk İslam Eserleri Müzesi'nin iç mekan görüntüleri için tıklayınız

 

Yeşil Medrese Yeşil Medrese
Yeşil Medrese ( Türk İslam Eserleri Müzesi ) Yeşil Medrese Revaklı Avlu

 

Muradiye Semti
Muradiye Semti ve Külliyesi
Muradiye Camii

 

emte ismini veren külliyenin en mükemmel eseridir. 1425 - 1426 II.Sultan Murad tarafından yapılmıştır. Caminin son cemaat yerinde, dört yığma ayak ve iki granit sütun birbirine kemerlerle bağlanmıştır. İki yan çapraz tonozla, diğerleri sekizgen kasnak üzerine oturtulmuş kubbelerle örtülüdür.

Kapı ahşap işçiliğinin en güzel örneklerindendir. Kapı tabanları rumi ve hatai süslemeli çinilerle kaplıdır. Pencere alınlıklarında da aynı bezemelerden görülmektedir. Cami iki büyük kubbe ve yanlarda iki küçük kubbe ile örtülmüş geniş birer eyvandan ibarettir. Mihrab ve minber 1790 yılında yapılmış rokoko uslubundadır. Mihrabın solundaki duvarlar altıgen lacivert ve firuze çinilerle kaplıdır. Eyvan kemerinde altıgen firuze çiniler görülmektedir. Asma kata sağ eyvandaki kapıdan girilir. Duvarlar üç sıra tuğla bir sıra moloz yığma ve birer dikey tuğla ile örülmüştür. Kasnaklar ustaca yapılan bir tuğla işçiliğine sahiptir. Pencerelerin üst kısımları sivri kemerle bitmektedir.

Doğu ve batıdaki kapılar XX. yüzyılda yapılan onarımlarda açılmıştır. XIX. yüzyılda yıkılan minaresi yeniden örülmüştür. Revak cephesinde tuğla ile yapılan ve arabesk motifler görülmeğe değer güzelliktedir.

 

Muradiye Camii Muradiye Camii içi
Muradiye Camii Muradiye Camii içi

 

Muradiye Medresesi
Muradiye Medresesi
Muradiye Medresesi

Bugün Verem Savaş Derneğince Dispanser olarak kullanılmaktadır. XV. yüzyıl başlarında II. Murad tarafından yaptırılmıştır. Ortada 17x17 m'lik avluya kuzeydeki eyvandan girilir. Avlu etrafındaki 12 adet revak ayaklarından ikisi mermer sütun, diğeri tuğladan örülmüştür.

Güneydeki yüksek eyvan sekizgen kasnağın taşıdığı kurşun kaplı kubbe ile örtülüdür. Avlu etrafında onaltı hücre sıralanmaktadır. Hücreler çapraz tonozla örtülü hücrelerde birer ocak ve pencere vardır. Dershane olarak kullanılan büyük eyvanın duvarları 2,6 metreye kadar firuze ve lacivert çinilerle süslenmiştir. Duvarlar moloztaş ve tuğla ile örülmüştür ve kirpi saçaklıdır. Burada çalışan tuğla ustaları bütün hünerlerini göstermişlerdir. Bu işçilik, yapıta Bursa'nın en güzel medresesi ünvanını kazandırmıştır.

Külliyedeki diğer yapılar

 

  • Hatuniye Sultan Türbesi
  • Saraylılar Türbesi
  • Şehzade Ahmed Türbesi
  • II. Murad ve Alaaddin Türbesi
  • Şehzade Mustafa Türbesi
  • Gülşah Hatun Türbesi
  • Mükrime Hatun Türbesi
  • Şehzade Mahmud Türbesi
  • Şehzade Mustafa ve Cem Sultan Türbesi
  • Ebe Hatun Türbesi
  • Gülruh Sultan Türbesi
  • Şirin Hatun Türbesi
  • Osmanlı Evi
  • Muradiye Hamamı
  • Muradiye İmareti
Koza Hanı
Koza Hanı
Koza Hanı
Koza Han Mescidi
Koza Hanı
Koza Hanı genel görünüş
Koza Hanı
Koza Hanı iç mekanı
İpek Hanı
İpek Hanı
Koza Hanı

 

lucami ile Orhan Cami arasındaki geniş sahadadır. 1492 yılında II. Bayezıd İstanbul'daki cami ve medresesine gelir temin etmek için yaptırmıştır. Hanın mimari Abdül-ula bin Pulad Şah'dır. İki katlıdır. Üst katta 50, alt katta 45 olmak üzere 95 odası vardır. Kuzeydeki taç kapı büyük taştan kabartma süslerle yapılmış olup muhteşem görünüşe sahiptir. Üst katta güneye açılan bir kapısı, avludan ilave kapılara açılan geniş kapı ve buradan da Orhan Cami tarafına açılan bir kapısı vardır. Hanın iç kısmındaki geniş avlunun merkezinde mescid yer almaktadır. Mescid sekiz cephelidir, köşelerdeki ve ortadaki bir ayak üzerine oturmaktadır. Alt kısmı şadırvan şeklindedir. Günümüzde ünlü Bursa ipekçiliğinin merkezi durumundadır.

Fidan Hanı

Bursa'nın önemli hanlarından biridir. Sadrazam Mehmed Ağa'nın oğlu İbrahim Paşa tarafından XV.yüzyılda yaptırılmıştır. Eskiden Mahmut Paşa Hanı olarak bilinmekteydi. Koza Han'ın kuzey doğusundaki han iki avluludur. Ahırların ve diğer yardımcı tesislerin bulunduğu kısım şimdi yeni yapılan dükkanlarla dolmuştur.

Ortada bir havuz ve üzerinde mescid yer almaktadır.İki katlı revakın ayakları ve kemer yüzleri tuğla ve moloz taş ile örülmüştür. Üç sıra kirpi saçaklıdır. Birinci avlu üzerindeki esas hanın altta 48, üstte 50 olmak üzere 98 odası vardır. Alt kattaki odalar dairevi tonozlu, revakları ise devamlı tonozludur. Üst kattaki revaklar kubbeli, odalar ise tonozla örtülüdür.

Pirinç Hanı

II.Bayezıd tarafından İstanbul'daki cami ve İmaretine gelir temin etmek maksadı ile 1508 yılında yaptırılmıştır. Mimari Yakup Şah bin Sultan Şah ve Ali bin Abdullah'tır. Bina emini Ecebey bin Abdullah ve Nazır Muhiddin'dir.

Hanın üst katı önemli şekilde tahribata uğramıştır. Doğuya açılan kabartma motiflerle dekore edilmiş muhteşem kapısı vardır. Yıkılmadan önce alt katta 38, üst katta 40 olmak üzere toplam 78 odalıydı. Avlunun ortasında bir mescid bulunmaktaydı.

Han sadece ticaret gayesi ile inşa edilmiştir. Odalar tonozludur. Damdaki kurşun kaplamalar XVII. asırda sökülüp yerine kiremit konulmuştur. Hanın restorasyonu devam etmektedir.

İpek Hanı

Bursa'daki en büyük handır. Son yıllarda restorasyonu yapılmış olan hanın sadece batı kısmı ayaktaydı. Zemin kat ta 39, üstte 42 olmak üzere toplam odası 81'dir.

Yontma taş ve tek sıra tuğla ile işlenmiş duvarları ve yuvarlak kemerleri vardır. Girişi yeniden yapılmış olup orjinal değildir. Çelebi Sültan Mehmed tarafından Mimar Hacı İvaz Paşa'ya Yeşil Külliyesi'ne gelir temin etmek maksadı ile yaptırılmıştır.

Emir Hanı

Orhan Bey tarafından yaptırılmıştır. 1522 yılına kadar Eski Bezazistan olarak bilinen han daha sonra Emir (Bey)Han'ı ismini almıştır.

Bu han şehir içi ticaretin bütün şartlarına uygun olarak inşa edilmiştir. Alt katlar revaklı, penceresiz eşya depoları olarak, üst kattaki odalar ise pencereli ve ocaklıdır. İkametgâh ve büro olarak kullanılmıştır.

Bina kesme taş ve tuğla ile örülmüştür. Fil ayaklara oturan, tonozla örtülü iki katlı revak ve revaklara açılan tonozlu odalardan meydana gelmektedir. Hanın alt bölümünde 36, üstte 37 olmak üzere 73 odası vardır.

 

Emir Hanı Emir Hanı
Emir Hanı

Geyve Hanı

XV. yüzyılda Hacı İvaz Paşa tarafından Yeşil Cami'ye gelir temini için yaptırılıp Çelebi Sultan Mehmed'e hediye edilmiştir. Demirkapı çarşısındadır. Eskiden Lonca Hanı da denilmekteydi.

Han tuğla ve moloz taş ile inşa edilmiş olup kirpi saçaklıdır. Ayakları ve kemerleri tuğladan yapılmıştır. Odalar dairevi tonozla kaplıdır.

İki katlı olan hanın altında 26, üstünde 30 odası vardır. Dört cephesinde iki giriş kapısı mevcuttur. Batıdaki giriş kapısı iki tarafı kemerli beşik tonozludur.

 

Ulu Cami
Ulu Cami gece görünümü
Ulu Cami
Ulu Cami iç mekan görünümü
Ulu Cami
Ulu Cami iç mekan görünümü
Ulu Cami

 

ursa'nın en heybetli ve en çok cemaat alan camiidir. Sultan Yıldırım Bayezıd Niğbolu savaşını kazandıktan sonra 1398-1400 yıllarında inşa ettirmiştir. Cami kalın duvarlara ve 12 büyük yığma ayaklara bağlanan kemerlere ve pandantiflere oturan 20 kubbe ile örtülüdür. Orta kısmındaki kubbenin üstü camlıdır. Altında 16 köşeli mermer şadırvan vardır. Caminin inşa edileceği yerdeki yapıların istimlakı sırasında bir kadın evini satmak istemeyince zorla alınır. Gönül rızası olmadan alınan yerde namaz kılınmaz gerekçesiyle evin yerine gelen kısımda şadırvan yaptırıldığı rivayet edilmektedir.

Minberi ağaç işçiliğinin bir şaheseridir. Oyma kabartma, geometrik, yıldız, çivi başları ve gülçelerle süslüdür.

Taç kapısı başlı başına sanat abidesidir. 1399-1400 yıllarında tamamlanmıştır. Sanatkarı Mehmed bin Abdülaziz Dakıva'dır.

Zarif sekiz ceviz sütun üzerine oturan müezzin mahfili 1549 yılında yapılmıştır. Mihrabı sekiz sıra stalaktitlidir. Kum saatinin etrafındaki Ayet'el-kürsi sülüsle yazılmıştır. Ayrıca küfi ihlas suresi yazılıdır. Mihrap 1571 yılında tamamlanmıştır. Camideki diğer yazılar ve yaldız boyalar 1904 yılında Mehmed Usta tarafından yapılmıştır.

Caminin ilk yapıldığı zaman üç tane olan kapısına 1740 yılında Hünkâr Mahfili kapısı eklenmiştir. Kapıların ikisi yenidir. Altıngenlerin oluşturduğu, yıldızların dekore ettiği tablalardan meydana gelen doğudaki ceviz kapı, cami ile aynı yaştadır.

Tek sütun üzerine oturan yuvarlak mermerden kürsü 1815 yılında yapılmıştır. Cepheler sağır kemerler içinde, altta ve üstte ikişer pencereden oluşmaktadır. Cephelerin tümü kesme taştan yapılmıştır.

Caminin kuzey cephesinin köşelerinde, kaidesi mermerden gövdeleri tuğladan örülmüş birer minaresi vardır. Batıdaki minarelerin içinde çift merdiven mevcuttur. Bunun yardımı ile çatıya çıkılmaktadır.

Cami, Moğol Şeyhi Emir Bedrüddin tarafından 1403 yılında ve Karamanoğlu Mehmed Bey'in 1413 yılındaki Bursa muharasası sırasında yaktırılmıştır. 1 Mart 1855 tarihlerindeki büyük depremde ve 1889 yangınında hasar görmüştür.

 

Ulu Cami Ulucami
Ulu Cami iç mekan görünümü Ulu Cami anıtsal giriş kapısı
Bursa Kalesi
Kale surlarına ait bir burç
Bursa Kalesi

 

ithynialılar zamanında yapılmaya başlanan kale daha sonra ihtiyaç duyuldukça Roma, Bizans ve Osmanlı İmparatorluğunca çeşitli onarımlara tabi tutulmuştur.
Surlarda görülen kiklopien taşların önemli kısmı Roma devrine ait sütunlar, lahit parçaları, adak mezar steli, heykel kaideleri, şeref kitabeleridir. Bunlar hisar kapının doğusunda yoğunluk kazanmaktadır. Surların sadece güney kısmındakiler çift duvarlı ve beş köşeli burçlarla sağlamlaştırılmıştır.

1326 yılında Bizanslılardan alınan Bursa'nın surları Orhan Gazi tarafından üç köşeli burçlarla takviye edilmiştir. Çakır Ağa Hamamı ile Tophane arasında biri silindir gövdeli, ikisi üç köşeli büyük burç kalıntıları vardır. Bunların arasında yer alan Hisar Kapı 1855 yılındaki depremde yıkılmıştır. Buradan doğuya dönen surlar, evin bahçe duvarlarına temel vazifesi yapmıştir

Yıldız Kahve'den güneye uzanan surlarda yuvarlak kemerlerle mazgal delikleri görülmektedir. Kahvenin önünde Kaplıca Kapı yer almaktadır. Yıkık duvarlar halinde devam eden surlar, Zindan Kapıya bağlanmaktadır. Zindan Kapı yanındaki köşeli burç Çelebi Sultan Mehmet tarafından 1418 yılında yaptırılmıştır.

Zindan Kapıdan Üftade'ye kadar nisbeten sağlam devam eden surlar, Pınarbaşı Kapısı'na oradan da Üftade yanındaki Yer Kapı'ya ve tekrar Çakır Ağa Hamamı karşısında bağlanmaktadır. Pınarbaşı Kapı ile Zindan Kapı arasında birbirine paralel uzanan surların kesme taşlı bölümleri yerlerinden sökülmüş olduğundan şimdi sadece moloz taştan kireç kum harcı ile örülmüş kısımları ayaktadır. Pınarbaşı Kapı ile Zindan Kapı arasındaki ön surlar, evler arasında kaybolmuştur. Diğer sur kalıntılarında ise bu kısımda yapılan evlere giriş kapıları ve boşluklar Osman Gaz oluşturulmak maksadı ile tahribatlar yapılmıştır.

 

Osmangazi Türbesi
Osmangazi Türbesi
Osmangazi Türbesi

 

ursa kuşatmasının devam ettiği sırada Osman Gazi oğlu Orhan Bey'e şehir içindeki kubbeli yapıyı göstererek "Oğul; ben öldüğüm vakit beni Bursa'da şol gümüşlü kubbenin altına koyasın" demiştir. Günümüz Tophane Parkı'nın girişinde solda kalan bu kubbeli yapı Mesihilerin şapeline aitti. Bursa fethedildikten sonra, şapel mescide çevrildi ve Osman Gazi buraya defnedildi.

Saint Elias(Elia-İlyas) Manastırı'nın bölümüne ait olan şapelin içi 8,3 m. genişliğindeki duvarlara bitişik çift sütüncuklarla ayrılmış, yarım yuvarlak nişli, sekizgen plana sahipti. XI. yüzyılda yapıldığı bilinen bu şapel'in şekli, Roma İmparatorluk devrinden itibaren uygulamaya başlanan örneklerle büyük benzerlik göstermektedir. Şapel'in narteks kısmının olduğu yere gömülen mezarlar, günümüzde açıkta kalmıştır. 1855 depreminde yıkılan türbe 1863'te Sultan Abdülaziz tarafından eski plana sadık kalınarak yapılmıştır. Türbe kubbe ile örtülü sekizgen plana sahiptir. Türbe'ye kuzeydeki ahşap antreden geçilerek girilir. Ortada sedef kakmalı muhteşem ahşap sanduka Osman Gazi'ye (1258-1326) aittir. Solunda oğlu Alaaddin Bey, bunun yanında Hüdavendigâr oğlu Savcı Bey sağında, Aspurça Hatun'un oğlu ibrahim Bey ile adları bilinmeyen on iki sanduka vardır. Türbe'de Konya Sultanı Alaaddin tarafından Osman Bey'e gönderilen çok büyük bir davul ve tesbih sergilendiğinden, halk arasında Davullu (Davud) manastırı denmesine neden olmuştur. Bunlar bir yangın sırasında yanarak kül olmuştur. Türbe, konak salonları dekorasyonu şeklinde bezenmiş, pencerelere kumaş perdeler takılmıştır. Fransız mimari stilinde yapılan bu kısımda ufak bir mihrap görülmektedir. Pencere parmaklıkları dökme demirdendir.

 

Orhangazi Türbesi
Orhangazi Türbesi
Orhangazi Türbesi
Orhangazi Türbesi iç görünüm
Orhangazi Türbesi

 

ophane parkının girişinde sağdadır. Bursa'nın fethinden önce şehrin metropolit manastırı olan Saint Elias manastırı XI. yüzyılda yaptırılmıştır. Kilise bir orta nef ile iki yan neften oluşmaktadır. Ortada gri mermerden dört sütunun taşıdığı kubbe vardır. İçi gri mermer levhalarla kaplanmıştır. Apsis kısmında gri mermerden sütunların ayırdığı üç pencere vardır. Bu kısmın önünde dört basamak bulunmaktaydı.

Giriş kısmında altı adet yeşil somaki mermer sütun yükselmekteydi. Zemin bugün de izleri görülen mozaik döşemeye alternatif olarak porfir, diğer renklerde küçük mozaiklerden meydana gelmiş tezyinat, yuvarlak antraklar ve düz mermer levhalardan oluşmaktadır.

Orhan Gazi'nin defnedildiği bu bina 1801 kasım ayında büyük bir yangında hasar görür ve onarılır. 1855 yılındaki depremde ise önemli kısmı yıkılır. 1863 yılında Sultan Abdülaziz tarafından eskisine sadık kalınarak yaptırılır.

Türbe kare planlıdır. Her cephesinde üçer pencere vardır. Güney cephesindeki orta pencere kapı şekline çevrilmiştir. Daha önce giriş kapısının önünde bir sundurma vardı.

Orta kısmında dört sütunla ayrılmış ve birbirine kemerlerle bağlanmış, üstüne kubbe oturtulmuştur. Yan kısımlar beşik tonozla örtülüdür. İç duvarlar beyaz kireç badanadır. Pencere üstlerinde alınlık şeklinde sade süslemeler görülmektedir. Ortadaki sanduka Orhan Gazi'ye aittir. Etrafı dökme pirinç parmaklıklıdır. Kuzeyinde Cem Sultan'ın oğlu Abdullah, sağında Şehzade Korkud, hanımı Nilüfer Hatun, oğlu Kasım, kızı Fatma ve Yıldırım Bayezıd'in oğlu Musa Çelebi ile isimleri tespit edilemeyen on dört sanduka vardır

 

Murat Hüdavendigar Türbesi
Murat Hüdavendigar Türbesi
Murat Hüdavendigar Türbesi
İç mekan görünümü
Murat Hüdavendigar Türbesi

 

üdavendigâr Camiinin karşısındadır. 1389 yılında I. Kosova savaşında şehit olan 3. Osmanlı Padişahı I.Murat Hüdavendigâr'a aittir.
Türbeyi Yıldırım Bayezıd yaptırmıştır. Sonraki yıllarda geniş tamirler görmüş eski temelleri üzerine ikinci kez inşa edilmiştir. Kare planlıdır. Ortada sekiz sütunun taşıdığı kemerlere oturan sekizgen kasnak üzerine kubbe oturtulmuştur. Kubbenin etrafında türbeyi örten tonozlar kurşunla kaplıdır.Kuzey cephe temelleri dıştan üç payanda ile desteklenmiştir.

Merkezde, pirinç parmaklıklı I. Murad'ın sandukasının bir tarafında torunu Süleyman Çelebi, diğer tarafında Yıldırım'ın oğlu Musa Çelebi, pencere yanında Hüdavendigâr'ın oğlu Yakup Çelebi, Süleyman Çelebi'nin oğlu Orhan, II.Sultan Bayezıd'ın oğlu Şehzade Mehmed gömülüdür. Diğer iki sandukanın kime ait olduğu bilinmemektedir.

 

Murat Hüdavendigar Camii
Murat Hüdavendigar Camii
Murat Hüdavendigar Camii
İç mekan görünümü
Murat Hüdavendigar Camii
ve Medresesi

 

ekirge'de Bursa ovasına bakan tepenin üzerinde I. Murat Hüdavendigâr tarafından (1365 - 1366) yıllarında yaptırılmıştır. Yapı iki katlıdır. Altta cami, üstte medrese yer almaktadır. Önde son cemaat yeri beş kubbeyi taşıyan kemerle birbirine bağlı altı yığma ayaktan meydana gelmiştir. Alt kata basık tonozla örtülü kısımdan girilir. Holün iki yanından üst kata çıkışı sağlayan merdivenler vardır. Salon Kubbeli ve tonozlu uzun bir eyvandan ibarettir.

Orta sahanın sağında ve solunda birer eyvan ile köşelerden tonozla örtülü dört odadan meydana gelmektedir. Mihrap duvardan içeriye girmiş ufak eyvan şeklindedir.

Merdivenlerden üst katın revakına çıkılır. Revak önden altı yığma ayak ve aralarında beş adet sütun ile ayrılmış sivri ikiz kemerle yaptırılmıştır. Revaktan birer dehlizle koridora gelinir. Koridora açılan on iki adet hücresi yer almaktadır. Hücreler tonozludur, yanlarda tonozla örtülü dershane olarak kullanılan dört oda daha vardır. Tek minaresi tuğladan örülmüştür. Çift zincir, tek zincir, kuş gagası, balık sırtı motifi altı sıra stalaktitle şerefeye geçilir. Takke külahlıdır. Üst kat eyvanının kemer alınlıklarında köşe tromplarında süsleme unsurları görülmektedir. Mermer sütunlar ve başlıklar Bizans yapılarından alınarak burada kullanılmıştır.

 

Cumalıkızık Köyü
Cumalıkızık Köyü
Cumalıkızık Köyü

 

ursa'nın 10 Km doğusunda, Bursa-Ankara karayolundan Uludağ eteklerine doğru sapan yol 3 km. sonra Cumalıkızık köyüne ulaşır. Kent içinden toplu taşım araçları ile de köye gidilebilir. Osmanlıların Bursa civarına yerleşmeye başladıkları yıllarda kurulmuş 700 yıllık bir vakıf köyüdür. Köy tarihi dokusunu bu güne kadar korumuş ve Osmanlı erken döneminin kırsal sivil mimarisinin eşsiz örneklerini bağrında taşımaktadır.

Cumalıkızık Köyü Fotoğraf Galerisi

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İLÇELER


Osmangazi

Nilüfer

Büyükorhan

Yıldırım

Gemlik

Gürsu

Harmancık

İnegöl

İznik

Karacabey

Keles

Kestel

Mudanya

Mustafakemalpaşa

Orhaneli

Orhangazi

Yenişehir

 

www.bursam.info Bursa , Bursa Köyleri , ilçeleri ve Tarihi Mekanlar " herşey yeşil bursa için " Bursa ili web sitesi

site ekle