Bursa'da Kültür-Sanat Etkinlikleri
Sanattır, sınırlara meydan
okuyan...
Uluslararası kültür-sanat etkinlikleri ve
festivaller konusunda ülkemizin en önde gelen
kentleri arasında yer alan Bursa, bu çalışmalarını
her geçen gün daha da ileriye götürmektedir. Osmanlı
Dönemi'nde; Bursa'nın Türk kültür yaşamına
kazandırdığı en önemli etkinlik "Gölge oyunu" ya da
diğer adıyla "Karagöz" oyunudur. Gölge oyununun ilk
kullanımı hakkında Çin ya da Akdeniz ülkeleri gibi
değişik görüşler var. Ancak Türk kültür yaşamında
önemli bir yere sahip olan Karagöz oyununun
yaratıcısı, mezarı Bursa'da bulunan Şeyh Mahmud
Küşteri'dir.
Bir iddiaya göre Orhan Bey, Bursa'yı fethetmiş ve
kendi adına bir cami yapılmasını emretmiştir.
Hacivat ve Karagöz de bu caminin inşaatında
çalışmaktadırlar. Ancak bu iki arkadaşın arasındaki
eğlendirici konuşmalar, diğer çalışanların da
ilgisini çeker ve işlerin aksamasına neden olur.
Durumu öğrenen Orhan Bey, Hacivat ve Karagöz'ü idam
ettirir ancak sonradan da çok üzülür. Bu üzüntüsü
karşısında Şeyh Küşteri, Orhan Bey'e onların
ölmediğini söyler ve deri çetiklerinden yaptığı
Karagöz ve Hacivat figürlerini perdeye yansıtarak,
onların konuşmalarını taklit eder. Orhan Bey çok
sevinir ve bu oyunun yaşatılması için emirler verir.
Karagöz oyunu, uzun yıllar Türk kültür yaşamında
bir vazgeçilmez olarak yerini korur. Ancak son elli
yılda bu oyun, büyük bir gerileme içine girerek ,
yok olma aşamasına gelmiştir. Karagöz'e en büyük
katkı, yine onun doğduğu şehir Bursa'dan gelir.
Bursa'da Karagöz mezarının karşısında yer alan
Karagöz Evi, sürekli sahnelenen gösterileri ile
Karagöz'ün unutulmaması için çalışmaktadır.
Bursa'nın kültür- sanat
yaşamında bir başka önemli nokta da 1932 yılının ilk
günlerinde yapımı tamamlanan "Tayyare Kültür
Merkezi"dir. Bir süre tiyatro ve konser salonu
olarak hizmet veren bina, 1945 yılında Bursa
Belediyesi tarafından satın alınarak "Tayyare
Sineması" olarak kiraya verilir.
Bursa Büyük Şehir Belediyesi'nin kararı ile Aralık
1992'de binada restorasyon çalışmalarına başlanır ve
1995 yılında Tayyare Kültür Merkezi tekrar hizmete
açılır. Tayyare Kültür Merkezi, Birinci Ulusal
Mimarlık Dönemi eserleri arasında, en sade ve güzel
örneklerden birisidir.
Bursa'da ilk Türk tiyatrosunun
kurulması ise 1879 yılına denk gelir. Ahmet Vefik
Paşa'nın Moliere'den yaptığı adaptasyon beğeni ile
karşılanınca, Paşa bu alandaki çalışmalarına devam
eder. İlk bina Heykel'de, şimdiki Ziraat Bankası'nın
olduğu yerdedir.
1957 yılında, daha önceden sinema olarak kullanılan
şimdiki bina, “Ahmet Vefik Paşa Tiyatrosu” olarak
düzenlenerek, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü'ne
devredilir ve 28 Eylül 1957 tarihinde İdil Biret
konseri ile perdelerini açar. 1957- 1971 yılları
arasında Turne Tiyatrosu olarak etkinliklerini
sürdüren Bursa A.V.P. Devlet Tiyatrosu, 1971 yılında
yerleşik düzene geçerek, kendi kadrolu sanatçıları
ile çalışmalarını sürdürür. Bursa Devlet Tiyatrosu,
2000- 2001 Tiyatro sezonunda iki yeni sahneye daha
kavuşmuştur.
1962 yılında Bursa'nın kültür-
sanat yaşamına yeni bir güneş doğar: Bursa
Festivali. İlk yıllarda tarımsal ve geleneksel
etkinliklerin ağır bastığı bir şenlik havasında
geçen Bursa Festivali, zaman içinde kent halkının
talepleri ile bir kültür- sanat festivaline dönüşmüş
ve yurt dışından gelen katılımcılarla "Uluslararası"
bir nitelik kazanmıştır. 1982 yılında temelleri
atılan Bursa Açık Hava Tiyatrosu, 1983 yılındaki 22.
Uluslararası Bursa Festivali'nde izleyici ile
tanışır. Her yıl haziran ve temmuz aylarında
gerçekleştirilen Uluslararası Bursa Festivali, bu
güne kadar Gloria Gaynor'dan, Jose Feliciano'ya;
Nina Corti'den, Cristina Hoyos'a kadar birçok ünlü
ismi konuk etmiştir.
|