Keles, Bursa'nın il merkezine 56km
uzaklıktaki bir ilçesidir.
Coğrafi Konumu
İlçe, Keles Deresi vadisinde kurulmuştur.
Keles Deresi, Uludağ-Eğriöz Dağları arasındaki
platoyu yaran Kocasu Çayı’nın bir koludur.
Batıdan Hüseyin Alanı Geçidi ile
Bursa'ya; doğudan Tepel Geçidi ile
İnegöl'e bağlanır. Doğu ve kuzeydoğuda İnegöl
ilçesi, güneydoğuda Kütahya ili, kuzeyde merkez
ilçe ile çevrilidir. İlçenin yüzölçümü
640kilometrekare, yüksekliği 1050metre
civarındadır.
Yüzey Şekilleri ve İklim
Uludağ’ın uzantıları olan Tepel Dağı ve Dümen
Dağ civarındaki başlıca yükseltilerdir. Nilüfer
çayı, Sakarı ve Keles dereleri belli başlı
akarsularıdır.
Keles ilçesinde Marmara ve Ege bölgelerinin
geçit iklimi hakimdir. Yağışlar daha çok kış ve
bahar aylarında görülür. İlçeye Güneybatı ve
Kuzey rüzgarları hakimdir. Yaygın bitki örtüsü
karaçam ormanlarıdır. Uludağ'a
yaklaştıkça Köknar, Yabani Kavak, Ardıç ve
Gürgen gibi ağaç türlerine rastlanır.
Nüfus ve Ekonomi
1 belediye ve 36 köyden oluşur. Nüfusu
18bin’dir. 1999’a kadar göç alan bir ilçe iken
Marmara Depreminden sonra göç vermeye
başlamıştır.
İlçe halkının büyük bölümü geçimini tarım ve
hayvancılıktan sağlamaktadır. Tarım ürünleri
içersinde en önemli gelir kaynağını çilek,
kiraz, vişne, tütün, nohut, anason gibi ürünler
oluşturmaktadır. Verimli tarım ancak Nilüfer
Çayı vadisi ve Kocasu ırmağı vadisinde
yapılmaktadır.
İlçede sanayi kuruluşu yoktur. Son yıllarda
süt işleme tesisleri merkez ve köylerde
kurulmaya başlanmıştır. İlçede yaklaşık Keles
Linyitleri Başmühendisliğine ait linyit
kömürü ocağı bulunmaktadır.
Halk tarım ve hayvancılık gelirlerinin
yanında Bursa ve diğer illere mevsimlik işçilik
için çalışmaya gitmektedirler.
Haydar ve Çayören (Hereke, Heracles) köyü
yakınlarında doğal sıcak su kaynakları bulunur
ancak turizme yönelik tesisler yapılmamıştır.
Harmancık, trekking, kamp ve avcılık için uygun
bir bölgedir. Orhaneli/Kocasu Çayı rafting
için elverişlidir.
= Tarih
1953 yılına değin Orhaneli'ne bağlı nahiye
olan Keles bölgesinde Bitinya, Roma, Bizans
kalıntıları bulunur. Roma döneminde önemli
yerleşim birimlerinden biri olmuştur. M.S.
548’de yaygın bir vebadan sonra yöre önemini
yitirmiş ve kent terkedilmiştir ancak Uludağ’ın
keşişler tarafından önem kazanması ile
Keles’e canlılık gelmiştir. Osmanlı Beyliği’nin
kurulduğu 12. yy’da göçmen yörük boyları bölgeye
gelip yerleşmiştir. Moğol istilasından kaçarak
Anadolu’ya göçen Türk boyları Selçuklu
İmparatorluğu idaresinde uç beyliği olarak
Karacadağ yöresine yerleşmişler, beylik
genişleyince Keles ve civarındaki yaylalar
yazlık olarak kullanılmıştır. Keles’e 4 km.
mesafedeki Kocayayla’da o dönemde Sultan
otağ çadırı kurulduğu bilinmektedir.
Kocayayla’da yapılan Sultan Camii’nin
kaltıntıları da mevcuttur. Yıldırım Beyazıt’in
kardeşi Yakup Bey tarafından yaptırılan külliye
ilçedeki en önemli tarihi eserdir.
Ahmet Vefik Paşa’nın valiliği
döneminde yörük göçmenler Keles’e
yerleştirilmiştir. Yunan işgali sırasında ilçe
büyük zarar görmemiş, Kelesli milisler Kurtuluş
Savaşı’nda büyük yararlılık göstermiştir.
Keles uzunca bir süre Cebel (Dağ) ya da
Cebel-i Cedîd (Yeni dağ) nahiyesi olarak
anılmıştır, 1868-1882 arasında bir süre Bursa
merkez kazaya bağlı nahiye yapılmış, sonra
yeniden Adranos/Orhaneli kazasına bağlanmıştır,
1953’de ilçe olmuştur.
Keles ismi Orta Asya kökenli bir isimdir.
Özbekistan’da Taşkent’e bağlı bir yerleşim
biriminin adının Keles olduğu öğrenildikten
sonra bu yer, kardeş şehir ilan edilmiştir.
İzmir'in Kiraz ilçesinin de adı Keles'tir.
Kasabanın adı muhtemelen Eski Yunan
kolonilerindeki Kleos, Kilos adından gelmedir.